Söze ve kalıba sığmayan aşkın bir yönü vardır aşkın. İnsanoğlunun şaşakaldığı ve hayrete düşüp hakikatle yüzleştiği bir yön... Burada insan hayret vadisi ile marifet vadisi arasında gidip gelir. Kah kendinden geçerek susar, kah coşkun bir heyecanla konuşur. Konuştuğu zaman soruların da sökün ettiği andır: Aşk nedir? Aşık kimdir? Maşuk niye vardır? Aşk, aşık ve maşuk üçlüsünün birleştikleri nokta ve ayrıştıkları yön neresidir? Aşk sonlunun sonsuza mı dokunuşudur yoksa gelip geçici duyuşların dizg ...