"Yaralı bir kuşun kanat çırpışları gibiydi birbirimize son dokunuşumuz.
Zayıf, titrek ve soluksuz...
Binlerce cam kırığı içimizde, kulağımızda binlerce uğultu, ayrılanlara özgü umutsuzluk ve belirsiz bir sonsuzluk...
Böyle bir gidiş hayal etmemiştik ikimiz de...
Sanki bir yerlerde bir dağ çöktü, bir şehir yıkıldı, altında kaldık.
Ah sevgilim, ne çok ağladık...
Düşlerimi yükledim bir gemiye, bilinmez limanlara doğru yola çıkardım.
Sen neredeysen, belki bulur diy ...