Kadının gözyaşları, bir bildirge manasındaydı. Dolaylı konuşmanın manası kaçmıştı. İçindeki ateşten yıllarca mayalanan bir şarap gibi fışkıran öfkesi direkt, yapmacıktan ve korkudan uzaktı. Kötülükle hesaplaşmada bir başkasını ileri sürmüyor, kendisini öne sürüyordu. Vicdan yumağıyla birlikte öfke yumağını da çözmüştü. İntikam duygusunu, "Alın ben buradayım" dercesine, iki gencin önüne atmıştı.
"Darına düştüm ya boz atlı Xızır. Niyaz yurduna sığınan göçmen kuşlarına kol kanat ger ya K ...