Buyruk, Kırkların Cemi ile başlayan, Gâdîr Num olayı ile biten bir sürecin öyküsüdür. Sonsuz zaman döngüsü ve yaratılış öyküsünü anlatan bu süreç; olağanüstülükler, düşler ve söylencelerle bezenmiş, törenlerle şenlendirilmiş, ilke ve yaptırımlarla donatılmış bir inancın dünyasıdır. Geçmişin karanlığından süzülüp gelen umut ışığı, dost elinden sunulan, sevgi pınarından akan su olmuştur.
Öyle ki, o doluyu içen ozanın dili çözülmüş, deyiş söylemiş; o sudan içen aşık, muradına ermiştir. Böyles ...