1970'lerden itibaren modernlik eleştirilirken, hiçbir ortak paydada eşdeğerlenemez bir mutlak farklılığın, eşitlikten daha önemli olduğu vurgulandı. Siyasal planda ise, kendi iç çelişkilerinde yıpranan, cazibe gücünü yitiren evrensel eşitliğe dayalı özgürlük anlayışının yerini kimlikler savaşı almaya başladı. Kültürel kimlikler, cinsel kimlikler, etnik kimlikler, siyasetin önde gelen temaları oldular. Tikellik evrenselliğin önüne geçti. Kimi yerde çokkültürlülük, kimi yerde kozmopolitizme k ...