"Hakikati istiyorsunuz değil mi? İşte: Sizin bana karşı samimiyet ve muhabbet komedisi oynamanız beni iğrendirmiyordu. Bu vaziyeti olduğu gibi kabul ettim. Elinizin elime değmesinden tiksinmiyordum. Hatta sükûnet bile veriyordu. Binaenaleyh sözlerimi dinlemeden ve meseleye vâkıf olmadan derhâl bu mevzuya temas ederek beni itham etmeniz çok şayan-ı teessüftür Halûk!"
Bunları söylerken o kadar heyecanlı ve müteessirdi ki nefes almakta bile güçlük çekiyordu. Halûk ona doğru bir adım attı ...