Yassıadaya ait hatıralarımı yayınlamayı hiçbir zaman düşünmemiştim. O kapkara ömrümce unutamayacağım facialarını insanlara ve insanlığa duyduğum o derin zaaf dolayısı ile hafızamın ıstırap yüklü çelik kasasına kilitlemiş ve anahtarını da Marmaranın karanlık sularına bırakmıştım. Bir gün diyordum o pembe günler mutlaka gelecek, o zaman ben salıncaklı sandalyesinde bembeyaz saçlı, kırış kırış yüzlü bir nine olarak torunlarımı dizlerimde oturtup hafızamın kasasını kıracağım. O daima taze kalan hatı ...