Romanlarında toplum içinde saygın bir yere sahip olan burjuvaların maskelerini düşürerek bu "namuslu insanlar"ın ikiyüzlülüğünü ortaya çıkaran Zola daha Paris Yaşamı'nı yazmadan önce 21 Şubat 1881'de Le Figaro gazetesinde yayımladığı bir yazıda hayat kadınlığı kurumunun yaratıcısı olarak sistemi ve sistemin sefalete ittiği insanları gördüğünü yazar: "Ağır çalışma temposu insanları alkolizme, ailelerinde gördükleri ayyaşlık ve genel olarak toplumun çirkefliği ise kötü bir yaşama iter. Bu, yeniden ...