Bir sanat dalının gelişmesinde tenkit, mülahaza ve yorumların rolünü kim inkar edebilir. Böyle bir tenkit, ayrı bir tür olarak düşünülmemiş de olsa, istenilen seviyede olmasa da Divan şiirinin kendisinde de mevcuttu. Divan dibacelerinin , tezkirelerin satır aralarında hatta divanların mısra aralarında dikkatli bir göz bu tenkitleri (isterseniz politikasını da diyebilirsiniz) bulup çıkarabilir. Fakat Tazminat''tan sonra, Namık Kemal''den beri çok defa haksız ve kıyıcı bir kalemle yapılan tenkit ve mülahazalar 1940''lı yıllara kadar devam etmiştir. Üniversitedeki hocalığım sırasında yüzyıla yaklaşan bu süreyi bir takım itibari zaman parçalarına ayırarak bu tenkitleri ve tartışmaları ortaya çıkaran birkaç doktora çalışması yaptırdım. Bunlardan ikisi daha önceki yıllarda kitap halinde yayımlandı. İlki 1930-1940, ikincisi 1860-1901 yılları arasındaki tartışmaları ihtiva etmekteydi. Değerli öğrencim Mehmet Özdemir''in gün ışığına çıkan bu çalışması ise 1902-1928 yılları arasındaki dönemi içine almaktadır. Bu gibi çalışmalarda tutulan hedef şüphesiz Divan şiirini savunmak yahut onu temize çıkarmak değildir. Akademik çalışma olumlu olumsuz bütün malzemeyi, alanın gerektirdiği kategoriler altında göz önüne sermeyi zaruri kılar. Mehmet Özdemir bu tarafsızlığı başarıyla yerine getirmiştir. Kısa fakat çok yoğun bir yayın dönemi olan (özellikle 1908''den sonrası) çalışma alanında, içinde konuyla ilgili malzeme bulunması ihtimali olan ve olmayan 157 süreli yayını taramış, yüzlerce makale ve kitabı değerlendirmiştir.
- M. Orhan Okay -
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.