27 Mayıs rejiminin niteliği nedir? Anayasasız bir rejim midir? Yoksa anayasalı bir rejim midir? Bir darbenin hukuki anatomisini inceleyen Osman Doğru, bu çalışmasında 1924 Anayasası'nın eylemsel yürürlülüğünün son bulmasından, 1961 Anayasası'nın eylemsel yürürlüğe girişine kadar hüküm süren dönemi 27 Mayıs Dönemi olarak adlandırıyor.
Anayasasız Rejimde İktidar ve Özgürlükler, Yenilemeyen Başkan, Başkanın Adamları, İdam Cezaları, Yargısız İnfaz Tehditleri, İdam Cezaları, Ölüm Cezasında Genişleme, İnfaz Olarak 65 Yaş Sınırının Kaldırılması: Bayar Kanunu çalışmanın başlıkları arasında yer alıyor.
27 Mayıs Rejimi'nde yasama, yürütme ve yargılama tasarruflarında bulunan iradelerin organik niteliği bulunmadığı iddia ediliyor, devletin organik tasarruflarının yerini kişisel irade tasarruflarının aldığı, temel hak ve özgürlüklerin hukuk tarafından korunmadığı gösterilmeye çalışılıyor. Buradan, 27 Mayıs rejiminin yönetenleri de bağlayan ve üstün bir kurallar sistemine göre işleyen bir rejim olmadığı ortaya çıkıyor. Ne var ki, 27 Mayıs rejiminin anayasasız bir rejim olduğunu kanıtlamak yeterli değildir. Rejimin, hangi ölçüye veya neye göre işlediğini saptamak gerekir. Bu tespitler ve varsayımlar çerçevesinde, çalışmanın birinci bölümünde, 27 Mayıs rejiminin meşruiyet bildiriminin ne olduğu saptanıyor ve daha önce konmuş kuralların 27 Mayıs döneminde hangi ölçüye göre eylemselleştirildikleri belirlenmeye çalışılıyor. Bu rejimde meşruiyet bildiriminin anayasanın yerine ikame edildiği saptandıktan sonra, ikinci bölümde, meşruiyet bildiriminin iktidar ve özgürlükler bakımından uygulanması inceleniyor. Osman Doğru bir rejimi bütün hatlarıyla ele aldığından yapıtı okur için daha önemli kılıyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.