Kültür gibi mâsum ve ehil bir alanın bile, biyolojik ırkçılıktan boşalan alanı tek başına doldurması, tartıştığımız konunun ne kadar muhataralı ve ince nüanslara sâhip olduğuna dair bir fikir veriyor. Azınlıklardan bahsederken ince nüansları, kavramlar arasındaki geçişkenliği, çakışmaları ve farklı anlamları dikkate almalıyız. Bunun yolu da kavram dünyasının arkasındaki gerçekliğe dair keskin ve kuşatıcı bir görüşe ve anlayışa sâhip olmak.
Murat Saraçlı, bu gerçeklik duygusuna sâhip geleceği parlak genç akademisyenlerden biri. Azınlık sorunlarını bir insan hakları sorunu olarak ele alıyor ve konuyla ilgili evrensel literatürü ve tarihsel çabayı, anlaşılır bir dil ile özetliyor. Öfkenin ve düşmanlıkların hakim olduğu bu tartışmalı alanı, Türkiye için çok değerli bir çabayla, anlaşılır ve ulaşılır hale getiriyor. Sakin bir kafayla düşünebilmek, birbirimizi anlayabilmek için bu çabalara çok ihtiyacımız var.
Murat Saraçlının Avrupa Birliği ve Türkiyede Azınlıklar başlıklı çalışması, Türkiyenin en temel problemi olan Kürt Sorununa akl-ı selimle yaklaşmak için başlangıç niteliğinde okunması gereken çalışmaların başında geliyor. Uçurum büyük; bu mesafenin doldurulabilmesi için ilk yapmamız gereken şey aynı dili konuşmak. Aynı dili konuşabilmek için üzerinde uzlaşabileceğimiz bir evrensel dil bulunuyor. Evrensel dil kullandığı kavramlar ve varsayımlarla bize uluslararası tecrübeyi de aktarıyor. Murat Saraçlı, titiz bir çalışma ile Türkiyeyi merkeze alarak bu evrensel dili ve tecrübeyi bizim algı menzilimizin içine yerleştiriyor.
Prof. Dr. Mümtazer Türköne
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.