Onu Amerikan Parlamentosu’nun en etkili ve saygı uyandıran sesi hâline getiren Senato kampanyasından dokuz yıl önce, Barack Obama, 2004 yılında yeniden basıldığında “New York Times”ın en çok satanlar listesinde 1 numara olan, lirik, duygusal olmayan ve güçlü biçimde etkileyen anılarını yayınladı. Babamdan Hayaller, Obama’nın, siyahi Afro-Amerikan bir baba ile beyaz Amerikalı bir annenin oğlu olmanın kendisini nasıl şekillendirdiğini anlama çabasını anlatıyor. Bu çaba, onu Amerika’nın kalbinden, büyük teyzesinin yaşadığı, Afrika’daki küçük bir köy olan Alego’ya sürüklüyor.

Obama hikâyesine New York’ta, bir insandan ziyade, bir efsane olarak tanıdığı babasının bir araba kazasında öldüğü haberini alması ile başlıyor. Bu haberin tetiklediği bir dizi hatıra ile Barack, ailesinin alışılmadık geçmişinin kökenine iniyor. Annesinin ailesinin Kansas’taki küçük bir kasabadan Hawaii adalarına taşınması; annesi ile Kenyalı genç bir öğrenci arasında yeşeren, gençliğin masumiyeti ve altmışların entegrasyonist ruhunun beslediği aşk; ırk ve güç gerçeklerinin kendini yeniden öne sürmesi sonucunda babasının Barack daha 2 yaşındayken Hawaii’den ayrılması ve Barack’ın sadece siyahiler ve beyazların dünyaları arasındaki değil, kendi içindeki korku ve şüphelere uyanışı.

Hem kendisinin hem de babasının mirasını şekillendiren güçleri anlama tutkusu ile Barack, Şikago’ya taşınıp topluluk organizatörü olarak çalışmaya başlıyor. Orada, çalkantılı siyasi ve ırksal çatışmanın zemini karşısında, şehrin artan umutsuzluğunun önüne geçmeye çalışıyor. Hikâyesi, öğrendiği toplumsal değerler, eski yaraları iyileştirme gereksinimi ve zorluklara karşı inanç olanakları üzerinden, birlikte çalıştığı kişilerle ortak hikâyesi hâline geliyor.

Barack’ın yolculuğu, Kenya’da, sonunda ailesinin Afrikalı bölümü ile tanışması ve babasının yaşamının acı gerçekleriyle yüzleşmesi ile tamamlanıyor. Barack, zorlu bir yoksulluk ve kabilesel çatışmalar arasındaki bir ülkede, yine de umut ve dayanıklılık ruhunu koruyan insanlar arasında seyahat ederken, bir okyanus ötede yaşayan kız ve erkek kardeşlerine kaçınılmaz şekilde bağlı olduğunu ve ancak ortak mücadelelerini kucaklayarak, bölünmüş mirası ile nihayet uzlaşabileceğini keşfediyor.
Amerikan aidiyetinin anlamını bulma meditasyonu olan “Babamdan Hayaller”, büyük bir Amerikan lideri hakkındaki en anlamlı portre olabilir. Kırık ve bölünmüş bir ulusun iyileştirilmesinde rol oynayan ve rolü giderek artan bir adamın portresi.

Okuyucu Yorumları