Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş mısraının şairi Bâkî, şiirinin güzel sesini ufuklara salmış bir şairdir. Onun şiirinin her şeyden önce bir ses şiiri olduğu söylenebilir. Bâkî, bütün usta şairler gibi şiirinde insana ait çeşitli duyguları etkili bir söyleyişle terennüm eder.
Bâkî, şiirlerinde yer yer söze, şiire, şaire, sanata dair görüşlerini ifade etmiştir. Bunu çok kez kendi şiiri üzerinden ve övünme tarzında yapan şairin bu ifadeleri sadece birer fahriye olmakla kalmaz. Aynı zamanda onun idealize ettiği şiir ve sanat anlayışını, şiirden ve şairden beklediklerini de gösterir.
Bâkî, herhangi bir şair değildir. Kendi ifadesiyle Osmanlı ülkesinin yüz akıdır. Onun şiir anlayışı da klasik dönem Osmanlı şiirinin estetik boyutunun temel ölçülerini içermektedir. Bir bakıma Bâkî’nin şiiri, XVI. yüzyıl İstanbul Türkçesinin en mükemmel sesidir. Bu yönüyle onun poetikası bu dönemde Osmanlı diyarının merkezi İstanbul’da hayatın içinde, ilmî ve edebî meclislerde büyük bir şevk hâlinde yaşanan ve söylenen şiirin en zirve anlayışını da yansıtan bir aynadır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.