İlk iki romanı Mükellefiyet ve Göl Dağı ile Zonguldak madencilerinin kara yazgısını ele alan Metin Köse, üçlemesinin son halkasında 1991'deki Büyük Madenci Yürüyüşü'ne odaklanıyor. Yüz bin madencinin Zonguldak'tan başlayan yürüyüşü Ankara'yı hedeflemiş, Gemileri yaktık geri dönüş yok sloganı günlerce dağı taşı ve tüm ülkeyi inletmişti.
Metin Köse, Türkiye tarihinin gördüğü en büyük işçi sınıfı hareketinin gerçeklerini edebiyata kazandırırken, belgeci-roman tarzının parlak bir örneğini ortaya koyuyor. Soma'da yaşanan faciayla bir kez daha çok acı biçimde gündemimize giren madencilerin isyan ve direniş dolu günleri tüm gerçekleriyle Büyük Yürüyüş'te
Yüz bin kişilik madenci konvoyu, Deliahmetoğlu Köyü'nün önünden başlayarak sisin içine girmişti. Şimdi yukarıdan bakıldığında hiç kimse görünmüyordu. Sanki bir dev, yolda, altı kilometre uzunluğundaki yüz bin kişiyi tıpkı Çanakkale'deki gibi yutmuştu. İşçiler görünmese de sloganlar göğe yükseliyordu.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.