Çorak Ülke ilk kez Ekim 1922’de, T. S. Eliot’ın II. Dünya Savaşı arifesine (1939) kadar çıkardığı The Criterion dergisinde yayımlandı. Bu “operatic” yapıt, insanlık ideallerine dair bütün umutları tüketen barbarca savaşa ve savaş sonrası mayalanan toplumun iliklerine işlemiş nihilizmle ahlaki çürümeye verilmiş sarsıcı bir yanıttı. Basıldığı tarihten 100 yıl sonra bile sözün çorak toprağından leylaklar bitirme kudretini koruyan bu şiir, kapsamlı çevirmen notlarını da içeren özel bir baskıyla çift dilli olarak Türkçede yeniden hayat buluyor: Hangi köklerdir yapışıp onu kavrayan, hangi dallar Uç verir şu moloz yığınından? Ey İnsanoğlu, Söyleyemezsin bunu, kestiremezsin, çünkü senin bildiğin anca Parçalanmış suretler yığınıdır, güneşin kavurduğu, Orda ne ölü ağaç sayvan olur, ne cırcır böceği teselli Ne de kupkuru taş su sesi bağışlar. Bir tek Bu kızıl kayanın altı gölgelik, (Gel sığın bu kızıl kayanın gölgesine), Sana başka, sabahları peşin sıra seğirten Ya da akşam vakti seni karşılamaya duran gölgenden Bambaşka bir şey göstereceğim; Sana korkuyu göstereceğim bir avuç tozda.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.