Göçmen, mülteci, sığınmacı: Yaşadıkları yerlerde huzur verilmemiş, kaçmaya zorlanmış insanları tanımlar bu sözcükler. Son yıllarda milyonlarcası canları pahasına ülkemizde ve komşularımızda yaşama sarılıyor. Kökeninin göçmen olduğunu unutan bu toprakların sahipleri ise çağrısız gelen bu konuklara burun kıvırıyor.
Anadolu ve Rumeli bin yıl öncesinden başlayan göçlerle bize yurt olmuştur. Kitapta anlatılan aileyi de 1864 büyük göçüyle geldiği bu topraklar bağrına basmıştır. Göçle gelenlerin aile bilgileri şimdi çoğunlukla 4 nesilden geriye, göç öncesine gidememektedir: Bellekler de mal, mülk gibi geride bırakılmıştır.
4 nesil öncesinin göçmenleri devletlerarası pazarlık konusu yapılmamış, dilenciliğe yönlendirilmemiş, siyasal hesaplara konu edilmemiştir. Doğrudan üretimin içinde yer almışlardır. Ülkeyi sahiplenen, Meşrutiyeti, Milli Mücadeleyi, Cumhuriyeti omuzlayan onların soylarıdır.
Bu kitap bir aile öyküsü çerçevesi içinde son yüz elli yıldan öne çıkanları sergilemektedir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.