Bundan yüzyıllar önce Sevgili Peygamberimizle yaşamış çocuklar vardı. Onlar Peygamber Efendimizi çok severlerdi. Peygamberimiz tatlı tatlı gülümseyerek onlara selâm verirdi. Bazen onların oyunlarına katılırdı. Birlikte oynarlardı. Onların her birinin Sevgili Peygamberimizle unutmadığı bir hatırası var. Kimi Peygamberimizle oynadığı günü unutmadı, kimi saçlarını okşamasını Bazısı kendisine yaptığı şakayı gülümseyerek hatırlıyordu, bazısı da verdiği hediyeyi sır gibi saklıyordu. Sonra o çocuklar büyüdüler ama Peygamber Efendimizin yanından hiç ayrılmadılar. Sevgili Peygamberimize duydukları muhabbet hiç eksilmedi hep arttı. Onun sohbetinde bulunmaktan, isteklerini yerine getirmekten çok zevk aldılar. En zevkli yolculuklarını Peygamberimizle birlikte yaptılar. Bu Peygamber dostlarının mutluluğu, Peygamber Efendimizin mutluluğu olmuştu. Peygamber Efendimizin sevinci de onların sevinci. Gözleri aynı yere bakar, kalpleri aynı duyguları hisseder olmuştu. Onların Biricik Peygamberimizle yaşadıklarını acaba biz de hayalen yaşayabilir miyiz? Onların kalplerindeki tarifi imkânsız sevinçleri biz de birazcık hissedebilir miyiz? Ne dersiniz? Biricik Peygamberimizin şefkati, merhameti, sıcacık muhabbeti bizim de minik kalplerimizi ısıtır değil mi? Hiç ısıtmaz mı? Allah, Onu kâinata bir rahmet ve merhamet güneşi olarak gönderdi. Güneşten çıkan ışıklar ulu dağların derin vadilerine; okyanusun derin sularına kadar ulaşır da Onun şefkati, Peygamber sevgisiyle dolu minicik kalplerimize ulaşmaz mı? İnşallah bu dünyada Onun sevgisiyle dolu bir kalple yaşarız. O zaman ahirette, mahşer yerinde deriz ki: Bak Ey Allahın Rasûlü! Titreyen şu küçük kalbimle Sana kocaman bir sevgi getirdim
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.