Güneş kırmızı bir tepsi gibi ufkun üzerinde dururken, bulutlar renkli bir aleme bürünmüş; çöl susuzluğun remzi, kum tepelerinin her biri uyuyan bir dev...
Gökler ve çöller alabildiğine uzanırken bir adam yolları adımlıyordu, bu Musa´ydı.
Anladı ki bu ayaklar, bu vücudu çekmeyecek... Ekmek torbasını yastık yaptı, kumların üzerine uzandı, bulutlar gitmiş, yıldızlar parlıyordu. "Gökleri silip süpüren kim?"
Yıldızlar kayıyordu, birilerini taşlarcasına...
Uyudu, uyandı, yine yıldızlar, yine çöl... "Ölmediğime göre yaşamalıyım. Yürümeliyim, bu adımlarla yollar biter, yürümeliyim... Yine vahalar çıkar, yine kervanlar görünür. Ben kimsesiz yolların yolcusuyum. Benim hayatım başka..."
(Arka Kapak)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.