Polonyalı gökbilimci Nicolaus Copernicus'un (Mikolaj Kopernik) De Revolutionibus Orbium Caelestium (Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine) adlı yapıtının bütünü geniş bir matematik ve astronomi bilgisi gerektiriyor. Bu yüzden, Latince yazılan bu kitap, Türkçe gibi, pek çok Batı diline de çevrilmedi. Şimdiye dek yorumcuların aracılığıyla üçüncü elden tanık olunan güneş merkezli Copernicus evreni, yapıtın bazı bölümlerinin, Commentariolus (Kısa Açıklama) ve Birinci Kitaptan oldukça geniş bir bölümün Türkçeye kazandırılmasıyla gün ışığına çıkıyor.
Metafizikten yola çıkıp rastlantısal olarak çağdaş astronominin temellerini attığı düşünülen Copernicus'un, bu kitaptaki gözlemlerine, geçmişteki gözlemleri nasıl incelediğine ve matematiksel hesaplarına baktığımızda onun açığa çıkardıklarının yerleşik kanılarla sınırlı olmadığını görüyoruz.
Saffet Babür'ün Latinceden çevirdiği Gökcisimlerinin Dönüşleri Üzerine, yapıtın bütününden seçilmiş, her okura ulaşabilecek, Copernicus'u her okuyana tanıtacak ilgi çekici ve temel metinlerden oluşuyor. Saffet Babür, Türk okuruyla, meraklısıyla Copernicus'un arasındaki ilk perdeyi kaldırıyor. Karşılaşacağınız Copernicus evreni, öğretici, eğlenceli, şaşırtıcı ve şiirsel bir evren.
(İç Kapak)
Tadımlık
Merkür Üzerine
Ne ki gökyüzündeki tüm gezegenler içinde en şaşılası Merkür'ün gidişi, çünkü o hemen hemen hiç iz bırakmayan yollardan gidiyor, dolayısıyla onu izlemek pek kolay değil. Ayrıca güçlük şu nedenle daha da artıyor: çoğunlukla gittiği yollar Güneş ışınları altında görünmez kalıyor, kendisini de pek az gün gösteriyor. Ama büyük bir beceriyle araştırılırsa o da anlaşılabiliyor. Venüs'te olduğu gibi onda da kendi yörüngesi üzerinde dönen iki ilmek var. Büyük ilmek yörüngesiyle eş zamanlı dönüş gerçekleştiriyor; Venüs'teki gibi, Başakçı yıldızı arkasında apsisi 14, 1/2° olan bir ilmek bu. Küçük ilmek ise ona karşıt bir düzenle çifte dönüş yapıyor, öyle ki, Yeryüzü'nün, onun apsisi üzerine geldiği ya da karşı tarafına geçtiği her yerinde yıldız büyük ilmeğin merkezinden en uzak noktada oluyor, köşelerde ise en yakın. Çemberinin her üç ayda, yani 88 günde aynı yere döndüğünü söylemiştik; yarıçapı, [Yeryüzü'nün] büyük yörüngesinin yarıçapını 25 olarak gösterdiğimiz parçanın 9, 2/5'i kadar. İlk ilmek 1, 41/60, ikinci ilmek ise bunun 1/3'ü, yani yaklaşık 34/60 parçası kadar.1 Ne ki çemberlerin bu biçimde dönüşü, öteki gezegenlerdeki gibi yeterli olmuyor; Yeryüzü yukarıda sözünü ettiğimiz apsislerde kalırken, yıldızın söylediğimiz çember oranına göre çok daha az döndüğü görülüyor, yine köşelerde çok daha fazla. Boylamda herhangi bir değişiklik görülmediği için akla yakın açıklama şu: bu durum yörünge merkezinin düz bir çizgi üzerinde bir tür yaklaşma ve uzaklaşması aracılığıyla ortaya çıkmaktadır. Bunun, eksenleri yörünge eksenine eş olan iki küçük çember aracılığıyla olması gerekiyor; yani burada büyük ilmeğin merkezi ya da onun bütün ekseni, onunla doğrudan örtüşen küçük çemberin merkezine, ötekinin merkezi en uçtaki küçük çember merkezinden ne denli uzakta ise o denli uzakta. Bu uzaklık 25 parçanın birinin 14, 5/60'ı olarak bulunmuştur. Bunlar aracılığıyla hepsini ölçmüş bulunuyoruz. ayrıca şunu da bulduk: en dıştaki küçük çember bir yıl dönüş içinde iki kez dönmüş oluyor; içteki çember ise bunun tersi yönde çifte geri gidişi içinde dört kez başlangıç yerine dönüyor. Nitekim bu birleşik devinim aracılığıyla büyük ilmeğin merkezleri düz bir çizgi üzerinde gitmekte; bu da enlemdeki sallanmalar konusunda söylediğimiz biçimde olmakta. Dolayısıyla Yeryüzü'nün apsisinde anılan yerlerde büyük ilmeğin merkezi yörüngenin merkezine en yakın noktada oluyor, köşelerde ise en uzak. Ara yerlerde ise, yani bunlardan 45°'lik yerlerde ise, büyük ilmeğin merkezi dıştaki küçük çembere gittikçe yaklaşıyor, sonunda da her ikisi örtüşüyor. Bu uzaklaşıp-yaklaşma niceliği, sözünü ettiğim parçanın 29/60'ı kadar. İşte Merkür'ün boylamdaki devinimi bu. Enlemde ise Venüs'ün deviniminin aynısını gerçekleştiriyor, ama hep ters yönde. Nitekim Venüs'ün kuzeyde olduğu yerde o güneyde. Yörüngesi elipsten 7°'lik bir açıyla kayıyor. Burada da hep güneye olan kayma hiçbir zaman 1°'nin 3/4'ünü aşmıyor. Venüs'ün enlem devinimi ile ilgili söylediğimiz öteki şeylerin burada anımsanması yeterli, aynı şeyleri sürekli yinelemeyelim. Demek ki Merkür 7 çember üzerinde, Venüs 5, Yeryüzü 3, Yeryüzü çevresinde Ay 4, Mars, Jüpiter, Satürn'den her biri de 5 çember üzerinde dönüyor. Dolayısıyla evrende 34 çember yeterli, bu çemberlerle dünyanın tüm işi, yıldızların bütün düzeni açıklanmış olmakta.
Okuyucu Yorumları