Son yıllarda İslam Dünyası’nın Ortadoğu merkezli yeni bir iç kaos ve şiddet ortamına sürüklenmek istendiğine şahit olmaktaydık. Söz konusu kaosu ve şiddeti körükleyenlerin başında bulunan Batı ve uluslararası güçler, şiddetin Müslümanlar içerisinde kalıcı bir iç probleme dönüşmesi için hayli uğraştı ve sonunda başarılı oldular. Artık günümüzde Ortadoğu başta olmak üzere, bütün bir İslam Dünyası dış tehdidin yanı sıra, uluslararası mihrakların müdahil olduğu bir iç tehditle karşı karşıyadır.

İslam Dünyası’nda Ehl-i Sünnet dışı bazı fırkaların -Şianın bazı kolları gibi- son yıllarda özellikle Irak, Suriye, Lübnan ve Yemen’de uluslararası emperyalist güçlerin dolaylı bir şekilde önlerini açmasıyla şiddete yönelmelerinin yanı sıra, kendisini Ehl-i Sünnet’e nispet eden, Hâricî zihniyetli bir akımın Irak ve Suriye merkezli şiddet ve terör eylemlerine bütün dünya tanıklık etti. Bu eylemleri gerçekleştiren ya da sahiplenen küçük bir zümre, söz konusu eylemlerin dinî bir takım referanslara dayandığını ve meşru olduğunu savunurken, Ehl-i Sünnet Müslümanların kahir ekseriyeti söz konusu akımın eylemlerini ve söylemlerini şiddet ve terör olarak değerlendirdi. Bu araştırmada söz konusu akımın zihniyeti ve uyguladığı şiddete meşruiyet arayışı ele alınmış ve tutarsızlığı ortaya konulmuştur.

Okuyucu Yorumları