Yirminci yüzyılın büyük mutasavvıflarından biri olduğuna inandığım Ahmed Hilmî Ertem (k.s.) Hazretleriyle tanışma şerefine erişemedim. Ancak, kayınpederim Mehmed Bahar ve merhum Ahmed Zeki Tekin Bey'in sohbet anında kaydettikleri notların derlemesinden oluşan büyük külliyâtın ülkemiz insanlarının hizmetine sunulmasını çok arzu ediyordum.
Elazığ'ın Palu kazasında medfun bulunan Mahmud Sâminî (k.s.) ve onun talebesi Osman Bedreddin (k.s.) Efendinin önce mürîdi daha sonraki Sâminî meşâyihinden olan Ahmed Hilmî (k.s.) Hz, bu ulvî vazifeyi en güzel şekilde devam ettirmiştir.
Son derece açık ve zengin ilmi, manevîyat açısından ülkemiz insanları için bir ışık olmuştur. Bu ilim ve mânâ zengini olan sohbetlerindeki üslûb, muhtevâ ve irfâna hayran kaldım. 1945 yılında yazmış olduğu Vuslat-ı Nâme isimli aşk dolu hikayesi, onun yaşam gayesini çok güzel izah ediyor. Bu sohbetlerde Kur'ân-ı Kerim'in pek çok âyeti lafzî ve manevî boyutlarıyla açıklanmıştır. Dinimizin sonsuz nimetlerinin bu derece açık ve geniş anlatımına olan hayranlığımı, sayın okuyucuların da takdir edeceğini ümit ediyorum.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.