İradi ölüm her zaman için toplumların genel kabulleri ve yerleşmiş prensipleriyle çatışagelmiştir. Ortaçağ, intiharı Tanrı´ya karşı işlenebilecek suçların en korkuncu olarak görür. Ancak zamanla daha özgürlükçü düşüncelerin boy vermesi intihara dönük önyargıları gözden geçirmenin yolunu açar. Montaigne ve Bacon gibi düşünürlerin liberter çıkışlarının yanında, Hamlet´in Modernite´nin şafağında çınlayan bildik tiradı da intihar konusundaki düşünüş biçimlerinin farklı yollarda evrilmesini sağlar. Almanya´da Werther gençliğinin intihar yoluyla yok olması gibi olgular ise intiharın bireysel özelliklerini bir çağın ve toplumun ruhuna mal edecek kadar çarpıcı ve kapsayıcı bir örnektir. Konuyu tarihsel ve toplumsal bir derinlik içinde izleyen Fransız tarihçi Minois, intiharın bireysel kökenlerini bu olgunun tarih sahnesinde doğurduğu sosyolojik sonuçlarla bütünlük içinde çözümlüyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.