Kanuninin kendi oğlunu katlettirmesinin perde arkası kendi döneminde yazılmış gizli bir eleştiride nasıl dile gelmiştir?
PROF DR. Atilla Şentürkün yayına hazırladığı Şehzade Mustafa Mersiyesi aynı zamanda bir Kanuni Hicviyesidir. Ve bu tespit ilk defa Atilla Şentürk tarafından yapılmıştır.
Kanuni kendi evladını neden boğdurmuştur?
Şehzadeler idam edilirken niçin boğdurulma yöntemi tercih edilir?
Şehzade Mustafa haklın ve askerin sevgisini nasıl kazanmıştır?
Şehzade Mustafanın idamında Rüstem Paşanın ve Hürrem Sultanın payı var mıdır?
Kanuni oğlunu boğdurturken seyretmiş midir?
Şehzade Mustafanın idamı Batıda nasıl yankı bulmuştur?
Bu idam sanata ve edebiyata nasıl yansımıştır?
Bir şair padişahı eleştirirken nasıl bu kadar ileri gidebilir?
Şehzade Mustafa boğdurulmasaydı tarihin akışı nasıl olurdu?
Şehzade Mustafa Fatih, Yavuz ya da Kanuni olabilir miydi?
Şehzade Mustafanın idamı minyatürlere ve gravürlere nasıl yansımıştır?
Dünyanın en güçlü hükümdarı KANUNÎnin kendi oğlu, halkın ve ordunun ümitler bağladığı ikbal vaad eden Şehzade Mustafayı katlettirmesinin öyküsü. Derin bir araştırma, ustalıklı bir yorum. Türk ve Batı edebiyat ve sanatını etkilemiş büyük bir trajedinin, filmlere konu olabilecek bir entrikanın perde arkası.
Prof. Dr. Ahmet Atilla Şentürkün kaleminden.
Halkın ve ordunun kendisine ümitler bağladığı bir şehzade,
tahtının oğlu tarafından ele geçirileceği vehmiyle aldatılan ihtiyar bir baba,
sahte mektuplar, yargısız infaz, tarihi etkileyen bir idam,
galeyana gelen ordu, zaptedilemeyen bir kalem, haksızlık karşısında susmayıp ikbal vadeden bir hayatı feda eden bir şair,
Türk edebiyatı tarihinde bir hükümdar aleyhinde ilk defa bu derece sivrilen bir dil, hakaret mi yoksa iltifat mı kestirilemeyen bir üslup,
bundan cesaret alan kadınlı erkekli bir şairler topluluğu,
daima mutlak otoritenin yanında olmakla itham edilen bir edebiyatın sıra dışı kahramanları
ve hicvedilmense rağmen susmayı tercih eden dünya hâkimi bir hükümdar
Yükselen bir şair ve padişahın kulu bir asker, dünyanın en güçlü hükümdarı Kanuniye itham ve hakaretleri cesaretle yöneltiyor. Yiğit şair, haksız yere idam edilen şehzadeye dökülen gözyaşlarına tercüman oluyor. Üstelik kıvrak zekası ve ustaca kullandığı dil sayesinde eserinde kendisini mahkum ettirebilecek hiçbir delil bırakmıyor. Entrikalarla padişahı kışkırtan düzenbaz vezir Rüstem Paşa ve padişahın gözdesi Hurrem Sultan da suçlamalardan nasibini alıyor.
Ahmet Atillâ Şentürk, keder ve öfke hisleriyle nazmedilen meşhur Şehzâde Mustafa Mersiyesini yorumlayarak dönemin olaylarına edebiyata yansıdığı pencereden ışık tutuyor.
Ahmet Atilla 1980 de Tahirül- Mevlevi Hayatı ve Eserleri (İstanbul1991) adlı mezuniyet teziyle Türk dili ve Edebiyatı 1987 de Eski Türk Edebiyatı sahasında hazırladığı başlangıçtan xvı. Asra Kadar Anadolu Sahası Mesnevilerinde Edebi Tasvirler(İstanbul 2002) adlı çalışmasıyla doktor ünvanı aldı .1991-93 ders yıllarında ABD Ohio State Üniversitesinde misafir öğretim üyesi olarak bulundu.1993de eski edebiyat doçenti,1999da da profesör oldu.sahasında pek çok kitap ve makale yayımlandı.Eserlerinden bazıları:Ahmet Paşanın Güneş Kasidesi Üzerine Düşünceler(İstanbul 1994)
Rakibe Dair (İstanbul 1995) Necati Beğin Sultan Beyazıd Medhiyesi ve Birkaç Gazeli Hakkında Notlar(İstanbul 1995) Sufi Yahut Sahid Hakkında Notlar(İstanbul 1996)Osmanlı Şiir Antolojisi (İstanbul 1999) Eski Türk Edebiyatı Tarihi (İSTANBUL 2007)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.