Cengiz Güleç ve Ahmet İnam için Kavuklu, Pişekar benzetmesi yapılıyor. Karagöz ile Hacivat dense de doğru olur bu benzetme. Çünkü onların sohbetleri, en karmaşık durumları bile bir iki cümleyi özetleyen halk bilgeliğini temsil ediyor. Onları tanıdıkça yalın olanın aynı zamanda derin olabileceğini, onları okudukça profesör olmanın bıyıklı cümleler kurmak demek olmadığını anlıyorsunuz. Sohbetlerin kesiştiği ortak bir nokta var. Yaşama ustalığı. Bu yüzden sohbet esnasında havada uçuşan metaforlar, mutlaka bir yaşam denemiyle somutlanıyor. Ama yaşam şen insanlar için o kadar sürprizlerle dolu ki, bir yerden sonra bu metaforların ya da somut deneyimlerin de yetersiz kaldığı görülüyor. Kitabın ismi de bu noktadan hareketle bulundu. Evet, metaforla saadet olmaz, yaşamak lazım..
- Emrah Serbes-
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.