Metropolde büyümüş birisi olarak, küçük bir kentte yaşamanın, bütün duygusal ve akademik yargılarımı yerinden oynatacak bir deneyim olacağını hiç tahmin edemezdim. Bu deneyim bana, modernleşme ile kapitalist kentleşme arasındaki ilişkinin ne kadar farklı yüzlerinin olabileceğini gösterdi. Uluslaşma sürecinin bir unsuru olarak, Muğla'nın merkezinden zorunlu göçe tabi tutulan Rumların ve küreselleşmenin bir unsuru olan kitlesel turizmin Muğla kıyılarına attığı Avrupalıların, Muğla'da yarattığı eşitsiz kentleşmeyi bu deneyim sayesinde okuyabildim. Türkiye'de küçük kentlerin geçirdiği dönüşümü ve kıyısal kentleşmeyi yaratan tarihsel ve mekansal koşulları Muğla örneğinden kavramaya çalışan bu kitap, yaşadığım deneyimi, bildiğim bir dile çevirme girişimidir. Ama en çok da, bunu meraklılarıyla paylaşmak istediğim için.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.