Emîr Timur ile Yıldırım Bayezid arasındaki tatsız rekabet ve o olayın kötü hatırasına rağmen, Türkler, bin yıl önce terk ettikleri ata yurtla bağlantılarını hiç kesmemişler; oradaki kardeşleri ve akrabalarıyla sürekli irtibat halinde olmuşlar; hatta bununla da yetinmeyip ata yurttaki toponim ve hidronimleri Anadolu'ya taşıyarak geçmişin hatırasını canlı tutmuşlardır.
Son Harezmşah Celaleddin Mengüberdi'nin gelip Anadolu'ya hükümdar olmayı tabii bir hak olarak görmesi ne ise, Enver Paşa'nın da Orta Asya'ya gidip, orada Moskoflara karşı mücadele ederken, aynı düşünceyi kalbinde taşıması odur. 1920'li yıllara kadar Orta Asya camilerinde hutbelerde halife olarak Osmanlı sultanlarının adının okutulması da bunun en bariz örneklerindendir.
Eğer Kanuni Sultan Süleyman döneminde başlatılan Don-Volga (İdil) kanalı projesi tamamlanabilmiş olsaydı, Anadolu Türkleriyle Orta Asya Türkleri arasındaki ulaşım çok daha kolaylaşır ve bölgenin siyasi dengeleri daha bir başka kurulurdu. Ama olmadı. Peki, suçlu kimdi? Onu da kitabı okuyunca göreceksiniz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.