“Kâinatta hiçbir şey velayet kadar konuşulmamıştır.”
“Yeryüzünde insanlar, velayete çağrıldığı kadar hiçbir şeye davet edilmemiştir.”
“Hiçbir balta, velayete vurulduğu kadar dinin köküne vurulmadı.”
Yukarıda yazılanlar Kur’an’ın “hurûf-u mukataa”sı kadar önemlidir. Bu sözler “hak için varım” diyen bütün
onurlu insanları istifhama çekmektedir. Kur’an ile meşgul olanlara şöyle bir soru sorulabilir: “Dinin en belirgin
çehresi nedir?” Böyle bir soru ve bunun cevabı her şeyi ortaya koyar. Dinin en belirgin çehresi “velayettir”!
Evet, din velayet çerçevesi etrafında şekillenir, zerreden mutlağa kadar! O halde bu kutlu soruyu biz de soralım,
konunun geniş felsefesinden ve müfredatından çok özünü ortaya koyalım. Kitabımızın konusu da zaten bu öz
ile ilgilidir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.