|
Format |
: Kitap |
|
Barkod |
: 9789755392554 |
|
Yayın Tarihi |
: 1999-01-01 |
|
Yayın Dili |
: Türkçe |
|
Baskı Sayısı |
: 1.Baskı |
|
Sayfa Sayısı |
: 265 |
|
Kapak |
: Karton |
|
Kağıt |
: 2.Hamur |
|
Boyut |
: 136 X 195 |
Sibel İnceoğlu, Ölme Hakkı adlı çarpıcı kitabında yaşama hakkına yüklenen dini ve ahlaki değerleri tartışmaya açarak yirminci yüzyılın yükselen değeri öerkliğin, yaşama hakkını sınırlayan bir hak olup olmayacağını sorgulamaktadır. Dini bakış açısı yaşamın kutsallığından, klasik laik bakış açısı yaşamın dounulmazlığından söz ederek yaşama hakkından kişinin kendi iradesi ile vazgeçmesini reddederler. Kişinin yaşamına özgür iradesi ile son verebileceğini savunan tez ise yaşamın niteliğini temel alır; bu teze göre, yaşam, katlanılmaz hale geldiğinde terk edilebilecek bir şeydir. Tıp bilimi ve kulandığı teknoloji modern insana yaşamı uzatabilme olanaklarıı sunmuştur, fakat dier yandan bazı durumlarda ölüm uzun v acılı bir bekleyiş haline gelmiştir. Bu tür olaylarda, hasta, yaşamının bu son bölümünde dayanılmaz acılara katlanmak zorunda kalmakta, yakınlarının ya da hastane personelinin bakımına muhtaç olmakta, zevk aldığı şeyleri yapamaz hale gelmekte ve yaşamına anlam kandıran hemen herşeyden mahrum olmatadır. Bu ölümü bekleyiş sürecine hastanın müdahale etme, diğer bir deyişle kendi kadeirni veya ölümünü belirleme hakkının olup olmadığı son otuz yıldır Batı´nın gündeminde yer alan bir tartışma konusudur. İnceoğlu´nun kitabı bu tartışmayı Türkiyee taşımakta, hem yaşam ve ölüme ilişkin normatif alandaki değişimi Türk orducusuna sunmaktadır.
Bugün dokunulmaz olarak kabul ettiğimiz yaşama, kişinin kendisi tarafından terk edilebilir mi? Kişi, pek çok alanda sahip olmak için mücadele verdiği özgürlük ve haklarına; yaşam kalitesinin çok düştüğü, acı çektiği, tıbbın olanaklarının tükendiği bir noktada ölme hakkını neden ekleyememektedir? Yaşam, dini ve toplumsal bir değerden çok, kişinin özerk bir biçimde karar vrmesi gereken bir konu değil midir? Kişinin kendi bedeni ve yaşamı üzerinde ne kadar özerkliği vardır? Yaşamı uzatmayı sağlayan solunum ya da beslenme araçları gibi yaşam destekleyici araçlar devreden çıkarılabilir mi? Hasta ölümün kendiliğinden gerçekleşmesini beklemeksizin öldürmeyi talep edebilir mi?Hasta ölümün kendliğinden gerçekleşmesini beklemeksizin öldürülmeyi talep edebilir mi ya da kendisi bilinçsiz durumda ise yaşamının sonuna ilişkin bu kararı başkaları verebilir mi? Yazar, bazı ülkelerde kabul dilen ötanazi uygulamalarını da örnekleyen v tanıtan Ölme Hakkı adlı bu kitabın, okuyucuya farklı bir bakış açısı sunacağını, onu yaşam ve ölüm üzerine yeniden düşündüreceğini umuyoruz.
Okuyucu Yorumları