Bu esere konu olan 1724 İstanbul Antlaşması, daha önce Osmanlı tarihinde benzerine rastlanmayan bir diplomatik belgedir. Zira bu antlaşmayla, bir müslüman devlet (Osmanlı) ile bir Hıristiyan devlet (Rusya) ittifak yaparak, diğer bir müslüman devletin (İran) topraklarını harita üzerinde paylaşmışlardır. Bu taksim, bir yönüyle 20. yüzyılın başlarında batılı güçlerin, Orta-Doğu'yu masa başında düz hatlarda ilerleyen sınır çizgileriyle bölmelerini hatıra getirmektedir. Gerçekten de söz konusu antlaşmayla Kafkaslarda oluşturulan sınırlar, dümdüz ilerleyen çizgilerden oluşuyordu.
Dönem Lâle Devri'dir. İstanbul'da barış taraftarı Padişah III. Ahmed ve damadı Nevşehirli İbrahim Paşa, Rusya'da ise yayılmacı emellere sahip Çar I. Petro iktidardadır. İran Safevî Devleti'nde ortaya çıkan iç karışıklıkla irtibatlı gelişmeler, bu iki gücü Kafkaslar üzerinde karşı karşıya getirmiştir. Savaşın eşiğine gelinmişken, Fransa'nın arabuluculuğu ile antlaşma yapılmıştır. Bu antlaşma Kafkasları nüfuz bölgelerine ayırdığı gibi, Rusların Hazar Denizi sahillerindeki varlığı Osmanlı Devleti'nce resmen tanınmıştır.
İşte bu kitapta, Osmanlı Devleti ve Rusya'nın Kafkaslara yönelik stratejileri, Çar Petro'nun yayılmacı emelleri, iki devlet arasında diplomatik münasebetler, barış müzakerelerinin bütün ayrıntısı, antlaşmanın muhtevası ve uygulanış sürecini bulmak mümkündür.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.