Şüphesiz çocukluk evresi, eğitimcilerin çocukların kalplerine ve yaşam tarzlarına güçlü ilkeler yerleştirebileceği ve doğru yönlendirmelerde bulunabileceği en verimli, en uzun ve en önemli dönemdir. Bu dönemde sağlam bir fıtrat, saf bir çocukluk, masumiyet, yumuşaklık, kirlenmemiş ve lekelenmemiş bir kalp gibi birçok fırsat ve geniş imkânlar vardır.
Bu dönemden güzel bir şekilde istifade edildiğinde, bundan sonra ulaşılmak istenen hedefler, daha da kolaylaşır: Çocuk, anne-babanın yanında bir emanettir. Kalbi temiz, özü saftır. Her türlü etkiden uzak olmasına rağmen, her türlü etkiye açıktır. Yönlendirilebileceği her alana eğilim duyar. Çocuk terbiyesi ve eğitiminden bahsetmek, gereksiz söz ve fiilde bulunmak değildir. Bu, çocuğu mükemmelleştirme çabası içinde bulunmak da değildir. Aksine, çocuk terbiyesi ve eğitimi, özelde anne-babanın ve genelde eğitimcilerin yerine getirmesi gereken temel prensiplerden ve görevlerdendir. Rabbimiz şöyle buyurur: Ey inananlar! Kendinizi ve çoluk çocuğunuzu cehennem ateşinden koruyun Ali (ra), bu ayetin tefsirinde şöyle der: Onları terbiye edin ve onlara öğretin.
İnsanlığın efendisi, gerçek eğitimci Muhammedi (sav) örnek almak isteyen kimse, bu kitapta onun çocuklara ait nebevî eğitimindeki hikmet denizinden ve nesiller için İslamî hazırlıklarından bir parça bulacaktır. Bu ise, çocukluğun bütün dönemlerinde, henüz babasının zürriyetinde iken başlayıp doğuncaya ve delikanlı çağına ulaşıncaya, hatta ergen olup mükellef oluncaya kadar Peygamberimizin çocuklara verdiği önemin derecesini gösterir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.