Nakşbendiyye'nin ilk dönem pîrlerinden olan Pârsâ'nın, Nakşbendî esaslarını, vahdet-i vücûd
öğretisi ile yeniden yorumladığı Risâle-i Keşfiyye, Nakşbendiyye'nin Ekberîlik çizgisine
yaklaşmasında kilit rol oynayan öncü ve inşâ edici bir eserdir. Kelime-i tevhîd zikrinin merkeze
alındığı eser, Nakşî usûlüyle tahkîk edilmiş bir tevhîdin, Ekberî gelenekte neşvü nemâ bulan ve
hem lehinde hem de aleyhinde pek çok tartışma cereyan eden vahdet-i vücûd telakkisinden farksız
olduğuna dikkat çekmektedir. Bu minvâl üzere Pârsâ, yâd-kerd ilkesinin açılımı olan lâ ilâhe
illallah, Muhammedün Rasûlullah zikrinin hakîkatine sarılan sâlikin gâyeye kolaylıkla erişeceğini
müjdeledikten sonra, ona sülûkü boyunca mazhar olacağı mânâların açıklamalarını vermekte ve
eşyânın hakîkatine ilişkin yanılsamaların ortadan kalktığı tevhîd-vahdet-i vücûd makâmını
anlatmaktadır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.