Dostoyevski Bu dünyada en güç iş, insanın kendi kendine sadık kalmasıdır derken haklıydı belki. Peki ya başkasına, en sevdiğine sadık kalması, iliğine kemiğine kadar sadakati hissetmesi?
Jan ve Rojin iki kardeş, onlar bu ülkenin en kadim ve ağrılı topraklarında domuz bağıyla tarihin gayya kuyusuna atılan Miran Soylunun çocukları. Zişan ise onca acıya ve Sodomînin infazına rağmen Miran öldürüldükten sonra bile büyük bir sadakatle aşkına tutunan bir kadın.
Sadakat romanı Miranın, Zişanın, Rojin ve Janın hayatı etrafında İlhami Sidarın saf şiirli diliyle bir sınanma hikayesi Kanla sulanan topraklarda, acı ve güven duygusunun boğazımızda bıraktığı "yumrunun çözülme veya belki de boğarcasına" büyümesinin hikâyesi. İlhami Sidar dilin sınırlarını zorluyor, tarihle, şiirle, aşkla ve sadakati sorgulayanlara ayna tutuyor. Ayna çatlarsa, okur karar verecek; sadakatin güzelliğinden mi dünyanın çirkinliğinden mi geldi başımıza bütün bunlar? Ama bir de şu soru var İlhami Sidarın sorduğu: Eğer her şeyin karşıtını yarattığı doğruysa sadakatin de ihaneti doğurmuş olması kadar doğal ne olabilir? Karar okurun
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.