Eshab-ı Kehf kıssası bize az sayıda olmalarına rağmen, güçsüz olmalarına rağmen, yoldan çıkmış toplumlarına uyum sağlamak yerine mağaraya yani kendi inançlarını pekiştirecekleri alana sığınmayı tercih eden asil gençlerin örnek hayatlarını anlatıyor.
Bugün bizim yapmamız gereken de aslında onların yaptıkları şeyden farklı bir şey değildir. Biz de modern çağın ve ona teslim olan toplumumuzun bize dayattığı anlayışlara ve o anlayışların uzantısı olan kavramlar dünyasına teslim olmak zorunda değiliz. Çünkü modern çağın ulaştığı nokta cahiliyenin ulaştığı noktadan pek de farklı değil... Bu anlayışlar, biz farkında olalım ya da olmayalım, bizi bir şekilde şirke bulaştırmaktadır.
Seküler dünyanın bizi sokmaya çalıştığı kalıba girmemek ve buna karşı direnebilmek için çok ciddi bir zihni hazırlık dönemine ihtiyacımız var. Batıl felsefe ve düşünce kalıplarından soyutlanarak kendi kavramlarımızın mağarasına dönmenin vakti geldi. Mağaramıza döndüğümüz zaman bize dayatılan birçok kavramın aslında bize ait olmadığını, fıtratımıza da uygun olmadığını fark edeceğiz.
Mağaraya yönelmek, uydum kalabalığa basitliğinden bizi kurtaracak olan asil tavırdır. Mağaraya yönelmek, ancak bedel ödeyebilecek insanların karıdır. Mağaraya yönelmek, dünyanın süsünü gösterişini terk etmenin ve bir davaya adanmanın adıdır. Şirkten ve şirke bulaşmış her türlü düşünceden uzaklaşmaktır. Çürümüşlüğe ve kokuşmuşluğa dur diyecek dirilişin temellerini atmaktır.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.