Benjamin Seçkisi´nin 3. basımı bu. 1993´te ilk yayımlanırken Türkçe´de pek az çevirisi vardı Benjamin´in. Yapıtına giriş niteliğinde en önemli ve tipik saydığımız metinleri biraraya getirmiş, 20. yüzyılın bizce en ilginç, en ilham verici düşünürünü tanıtmayı amaçlamıştık.
Son Bakışta Aşk´ın bugünkü okurları daha şanslı çünkü artık Pasajlar´la, Moskova Günlüğü´yle sürdürebilirler Benjamin okumayı.
Walter Benjamin, geçmişi sonraki kuşaklara aktarılacak bir hazine olarak değil, bir enkaz olarak görüyordu. Kültürün sürekliliğini oluşturan değerleri değil; tüketilmiş, bir kenara atılmış nesneleri, kültürel artıkları toplamayı, tarihin imgesini, tarihin en silik nesnelerinde bulmayı amaçlıyordu. Maddi temelini yitirmelerine rağmen tam da bu yüzden çevrelerine son kez ışık saçan, bu ışığın aydınlığında bütün imkânlarıyla son bir kez beliriveren şeyler... Onu cezbeden bunlardı.
Kötümser, çileci bir bakış. Aynı zamanda bir inanç; miyadını doldurmuş şeylerin etrafını saran halede, bu bir anlık ışımada, hakikatin belireceğine duyulan inanç; olağanüstü bir aydınlanma beklentisi, düşüncenin ufkunda birden belirecek bir mutluluk vaadi. Büyük şehir insanını büyüleyen aşktır, diyecektir Benjamin, ama ilk bakışta değil, son bakışta aşk. Nurdan Gürbilek
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.