“Atölyeyi saran mis gibi sükût kokusunun içinde, susulmuş hayallere dalardı bir süre. Sükûttan örülmüş seccadesini sererdi sonra. Okurdu sessizce. Zaman susar, yıldızlar susar, gece susardı. Neden sonra arka kapısı çalardı atölyenin. Ön kapı, söz kapısı ise arka kapı, sükût kapısı idi.”
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.