İnsanlık tarihi MS SS0'li yılları yaşarken Orta Asya'da bir
milletin adı devlet adı olarak doğuyordu. MÖ 3 binlerden
itibaren varlığını tespit ve takip edebildiğimiz Türklerin kendi
adlarıyla kağanlıkları yükselmeye başladı. A-shih-na boyunun
lideri Bumın, bağlı olduğu devleti yıkarak İl Kağan unvanını
almış, bağımsız Türk Kağanlığı'nı ilan etmişti. Ve ardından,
uçsuz bucaksız bozkırlarda dağınık halde yaşayan Türk kökenli
boylar bir araya gelerek kurumsal bir devlet meydana
getirdiler. Altı yıl içerisinde Kore'den Karadeniz'e, Tibet'ten
Sibirya'nın derinliklerine uzanan bir kağanlık ortaya çıktı.
Merkezi Ötüken idi.
Ülkemizde daha çok Gök Türkler olarak tanınan bu devlet
parlak dönemler yaşadıktan sonra önce doğu ve batı olmak
üzere ikiye bölündü. Arkasından her iki kağanlık da çöküntüye
uğradıktan sonra doğu tarafı yokluk içinde amansız bir
mücadeleye girişerek bağımsızlığını kazandı. Boylar yine aynı
hanedan etrafında birleşip, esir olanlar da kurtulunca kağanlık
yeniden yükseldi ve eski gücüne kavuştu.
Özellikle Türkçe yazıtların da ortaya çıkmasıyla birlikte Eski
Türklerin iç dünyalarını öğrenme fırsatı doğdu. Bu sayede
Türklerin İslamiyetten önceki kültürleri bütün yönleriyle
anlaşılmaya başlandı. Ve ortaya çıkan kağanlık modeli yüzyıllar
boyu devam ederek günümüz Türk Dünyasına ulaştı. Uygur,
Karahanlı, Gazneli, Selçuklu ve Osmanlı devletleri ile sayısız
beylik hep bu model üzerinde yükselmişlerdir.
Elinizdeki kitap, Ahmet Taşağıl'ın akıcı kaleminden, Türk
Dünyası tarihine ayna tutuyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.