Yüzlerce yıllık birikimin eseri olan medeniyetler, yakıp-yıkmaktan başka yetenekleri olmayan vandallar tarafından yerle bir edildi. Yenisini inşa etmek için sabır, öngörü, zekâ ve emek lâzımdı. Daha zoru paramparça edilen kalpleri hem onarıp hem de bir araya getirmekti. Kürt sorununu çözmek, vahşi saldırılarla yerle bir edilen bir medeniyeti yeninden inşa etmek kadar zor. Ya incinen, yaralanan dimağımız, kalplerimiz?

Bu uğurda girişilen her çaba çok değerli. Bu sorunu ancak, bütün siyasî endişelerin uzağında insan olduğumuzu hatırlayarak çözebiliriz. Önyargıları, ezberleri aşmak için kendi içimize tutulan bir aynaya, kendi kendimizle yüzleşmeye ihtiyacımız var.

Kanaat sahiplerinin iç dünyalarına nüfuz eden yolculuklar bu yüzden çok değerli. Sorular soruları açacak ve bazen kendi içimizde bir yolculuğa çıktığımızı hissedeceğiz. Mustafa Kılıç'ın sabırlı ve dikkatli sorularıyla girişeceğiniz bu kitaptaki yolculuğu, Kürt sorununun çözümünde insanî bir seferberlik olarak görebilirsiniz.

Mümtaz'er Türköne

Okuyucu Yorumları