Türkçe; 11. yüzyılda Almanca, Fransızca ve İngilizceden söz varlığı açısından daha iyi durumda iken 1900'lerin başında Almanca beş yüz bin kelimelik bir söz varlığına sahip olmuş, Fransızca dünya dili olma vasfını elde etmiş, İngilizce ise dünya dili olmanın alt yapısını oluşturmuştu. Türkçe ise yıllarca Arapça ve Farsçanın etkisi altında kaldığı için yaklaşık yirmi bin kelimelik bir söz varlığı oluşturabilmişti. 1935 yılında Atatürk Türkçenin incelenip kurallarının tespit edilene kadar dil bilgisi konularının liselerden kaldırılmasını istemişti. O yıllarda okullarda Nedim, Baki, Fuzuli gibi şairler okutulurken Türkçe Dil Bilgisi kurallarını anlatan konular işlenmemekteydi. Çünkü o dönemde lise öğrencilerine Türkçemizin kurallarını öğretecek mahiyette bir dilbilgisi kitabına sahip değildik. Hâlbuki o döneme kadar Arapça ve Farsçanın kurallarını anlatan yüzlerce kitap yazmış, çeviriler yapmıştık.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.