Toplumsal hayat bir dizi siyasi, hukuki, dini ve ekonomik unsurun karşılıklı
etkileşiminden oluşur. Bunlardan din ve iktisadın sosyal yapı içerisinde belirleyici
etkisi vardır. Toplum fertlerinin hayat tarzlarına bakıldığında gündelik hayatın
standartlarını belirleyen hususun ekonomik koşullar olduğu görülür. İktisadi şartlar
ise 'ekonomik kalkınmışlık' düzeyi ile yakından ilgilidir. Genel anlamda din ve
iktisadın, özelde ise ekonomik kalkınmanın öznesini ise insan faktörü
oluşturmaktadır. Çünkü her iki unsur da insan içindir ve insanla vardır.
Sosyolojik mefhumlar olarak din ile iktisadın sürekli ve yakın bir ilişki içerisinde
olduğu görülür. Bir bilim olarak ekonomi disiplininin din karşısında aldığı bilimsel
tutum ile din unsurunun iktisadi faaliyetler üzerindeki etkisi din sosyolojisinin
inceleme alanıdır. Bu minvalde iktisadi kalkınma meselesi iktisat biliminin
araştırma alanı olduğu kadar din sosyolojisinin de bir konusudur. Çünkü iktisadi
kalkınmanın toplumsal açılımları sosyal dokunun değişimini de beraberinde
getirmektedir. Ticaret, çalışma hayatı ve alış veriş gibi maddiyata dayanan
sosyolojik unsurlar iktisadi oldukları kadar dini boyutları da içeren birer husustur.
Dolayısıyla iktisadi kalkınma ile din arasında çok yönlü ve karmaşık bir sosyolojik
ilişkiler ağının varlığından söz edilebilir.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.