Çağımızda, katılımcı demokrasi yaklaşımının öne çıkması sonucunda dünyayı
etkisi altına alan siyasal düşünce, katılıma dayanan bir siyasal kültür haline
dönüşmektedir. Katılımcı demokrasi yaklaşımıyla birlikte önem kazanan ve
çok aktörlü yönetim biçimi olarak özetlenebilecek olan "yönetişim" anlayışı
da, temsili demokrasinin yetersizliklerini ve bazı olumsuzluklarını aşmak
amacını taşımaktadır. Katılımcı yönetim anlayışının bir diğer işlevi de, halkın
kendilerini yönetenlerden kopmasının önüne geçilmesidir. Öte yandan, siyasal
katılımın yalnızca seçimlerle ve parti sistemi ile ilgili olmadığı, yerelleşmenin
ve yerel yönetimler düzeyindeki uygulamaların da katılımı önemli ölçüde
artırdığı bilinmektedir.
Bu kitabın, birinci bölümünde, yerel demokrasi ve halk katılımı konuları
Avrupa kuruluşlarını bakış açısından ele alınıp değerlendirilmiş, uluslararası
kuruluşların bu alandaki rolleri ve katılıma bakış açıları incelenmiştir. İkinci
bölümde, Türkiye'de 19.yüzyılda başlatılan modernleşme hareketlerinden yola
çıkılarak, Cumhuriyet dönemine kadar meydana gelen gelişmeler ele
alınmıştır. Üçüncü kısımda ise, Cumhuriyet'in başlangıcından yaşadığımız
döneme kadar yerel yönetimlerde katılım alanındaki gelişmeler inceleme
konusu yapılmıştır.
Türkiye'de ve Avrupa'da katılımla ilgili en son gelişmeleri ayrıntılı olarak ele
alan bu kitabın üniversitelerimizde ve araştırma kurumlarımızda çalışanlarla,
yerel demokrasi alanındaki gelişmelerle ilgilenenler için önemli bir kaynak
oluşturacağı umudunu taşıyoruz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.