99 yaşında hayata veda edene kadar dev bir coğrafyayı mimari harikalarla donatan Mimar Sinan... Son nefesine dek, ortaya sonraki kuşakları etkileyecek eserler koymaya devam eden Giuseppe Verdi... Ömrü edebiyatla, yazmak ve üretmekle geçmiş bir ulu çınar, Yaşar Kemal... Bertrand Russell, Albert Einstein, Sigmund Freud ve daha niceleri.
Onlar, yaşlanmayan yaşlılar.
Hepsi dolu dolu yaşayan, hayatları boyu bitmeyen bir çabayı sürdüren, engelleri aşmayı, sorunları çözmeyi, hep üretmeyi ve daha iyisini yaratmayı amaç edinen binlerce insan. Peki yaşlılığın bir kenara çekilmek, her şeyden elini eteğini çekmek olmadığını kendi hayatlarıyla en güzel şekilde kanıtlayan bu insanların sırrı ne? Yaşlılık kavramı milattan önceden günümüze kadar hep belirli, ileri bir yaş dilimini anlatmak için kullanılmıştır.
Ortalama yaşam süresi zamanla uzadıkça, yaşlılığın başlangıç yaşı da yükselmiştir. Kronolojik yaşı değiştirmek olanaksızdır. Ancak biyolojik yaşı genç tutmak ve hayata doğru bir yaklaşımla yaşlılığı da, tıpkı gençlik gibi, bir fırsatlar çağına dönüştürmek mümkündür. Yaşlanmanın ve yaşlılığın biyolojik, toplumsal ve psikolojik yönleriyle ele alındığı bu kitapta Prof. Dr. Özcan Köknel, yaş ilerledikçe ortaya çıkabilen sorunların ve sıkıntıların sebeplerini irdeliyor, çarelerini arıyor ve ortalama yaşam süresinin 80'leri aştığı günümüz toplumlarında sağlıklı, verimli ve mutlu bir yaşlılık çağı geçirmenin yollarını gözler önüne seriyor.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.