Belki de haklıdır. İnsana mucizevi bir kalp verip, sonra da onu milyonlarca ufak parçaya ayıran bu şey, hayat mı? Beklemeniz söylenen hiçbir şeyin gerçekleşmemesi? Eğer hayat buysa, yataktan çıkmaya değer mi?
"Yıllardır okuduğum en iyi roman"
-Guardian-
"Sersemletici, yenilikçi ve gözlerinizi yaşartacak kadar güzel" -Esquire-
Mal Ede olağanüstü bir çocuk. Yerinde duramayan, kuralları umursamayan, merakı asla tükenmek bilmeyen özel bir ruh o. Hayatı yudumlamak değil, kana kana içmek istiyor.
Büyüdüğünde inanılmaz biri olacağı her halinden belli. Oluyor da aslında; sadece herkesin tahmin ettiği şekilde değil: Mal yirmi beşinci yaş gününde yatağa giriyor ve bir daha hiç çıkmıyor.
Takip eden yirmi yıllık destansı hareketsizlik Mal'i dünyanın en şişman insanına dönüştürürken, bu metamorfoza günbegün tanık olan annesi, babası, küçük erkek kardeşi ve kız arkadaşı bambaşka insanlara dönüşüyorlar.
Anlatıcılığını Mal'in kardeşinin üstlendiği Yatak, sıra dışı bir adamın daha da sıra dışı dönüşüm hikayesi üstünden, sevmenin, kaybetmenin ve ailenin insan hayatındaki etkilerini sorguluyor.
Barındırdığı kara mizah ve sersemleten öyküsüyle Yatak, İngiltere'nin son yıllarda çıkardığı en etkileyici kalemlerden David Whitehouse'un ilk romanı.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.