19. ve 20. yüzyıllar Türk tarihinin en buhranlı yıllarıdır diyebiliriz. Çünkü bu yıllarda Türk cemiyeti hızlı, derin ve köklü bir değişmeye adım atmış, yeni bir medeniyetle tanışmıştır. Batı medeniyeti dediğimiz bu yeni medeniyet pek çok problemi de beraberinde getirmiş, Türk cemiyetinde bir takım zıtlıklar, anlaşmazlıklar doğurmuştur. Bu yeni ve yabancı medeniyet, Türk kültürünü derinden etkilemiş, sosyal yapıyı karıştırmıştır. Bu değişimler edebiyatta da ifadesini bulmuştur. Yeni Türk Edebiyatı adını verdiğimiz bu devrede, Türk toplumunun karşılaştığı yeni problemler, edebi türler vasıtasıyla dile getirilmiştir.
İşte bu araştırmacının vazifesi de bu eserleri incelemek, tahlil etmek, tanıtmak ve eser-yazar-toplum ilişkilerini ortaya koymaktır...
(Birinci Cildin Önsöz´ünden)
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için, amaçlarla sınırlı ve gizliliğe uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Çerezleri nasıl kullandığımızı incelemek ve çerezleri nasıl kontrol edebileceğinizi öğrenmek için Çerez Politikamızı inceleyebilirsiniz.