Sonucu Daralt
Kategori
(x)Felsefe - Düşünce
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
İbn Tufeyl’in Hayy bin Yakzan’ı, bilim, felsefe, teoloji/kelam ve hatta tasavvufun düşünce tarihinde yarattığı gerilimde arabulucu bir rol oynayarak uzlaşmacı tavrıyla dikkatleri üzerine çeken bir eserdir. Tüm Ortaçağ boyunca otodidakt öğretinin en güzel örneklerinden biri olarak gösterilen eserde İbn Tufeyl, toplum ve medeniyetin her türlü etkisinden uzak, doğayla baş başa kalan bir insanın gerekli şevk ve motivasyona sahip olması halinde kendi kendine hakikati bulabileceğini göstermeyi amaçlamıştır. İbn T
320 TL.
Molla Sadrâ’nın Esfâr adlı eseri İslâm felsefesi tarihinde yazılmış en kapsamlı felsefî eserlerden birisidir. Sadrâ, çevirisini yaptığımız eserin üçüncü cildinde, öncelikle mevcûdun kısımlarından biri olan ve oluş sürecinin açıklanmasında önemli bir yeri olan kuvve ve fiil meselesini ele almaktadır. Daha sonra kuvve ve fiil ile ilişkisi bağlamında hareket ve sükûn meselesi ve hareketin cevher, nitelik, nicelik yer ve konum kategorilerine nispetine değinilir. Sadrâ, oluşu, cevherî bir hareket olarak görür. D
460 TL.
Cenevrede saatçi ustası olan babasının yanından ayrılan; mesleksiz, işsiz, parasız ve hiçbir toplumsal statü ile bağlantısı olmayan Jean-Jacques Rousseau, yeni bir çağın oluşumunun öncesinde, çağımızın birçok sorununu yaşayacak ve bunları düşünüp değerlendirmeye çalışacak olan yeni bir insan tipinin ilk örneğidir. Onun yalnızlığı, 1756 Lizbon Depreminde yayımladığı bildirisiyle olayı hâlâ Tanrısal iradeye bağlayan Papanın yalanını da; Papanın deklerasyonundaki yalanı vurgulayan ama bunu yalnızca jeolojik b
273 TL.
Akhilleus’un İlyada’da ki güçlü düşmanı Aeneas Troya’nın küllerinden kaçıp Roma’nın kurucusu olarak kaderini gerçekleştirmek için inanılmaz bir yolculuğa başlar. Yolculuğu onu fırtınalı denizlere götürür, trajik bir aşk ilişkisine ve ölülerin dünyasına sürükler. Sonunda İtalya topraklarına varır ve kanlı savaşlardan sonra Roma’yı kurar.Aşk, görev ve kader arasında sıkışıp kalmış bir adamın portresini çizen Aeneas çağımız için tutkuyu, asaleti ve cesareti yeniden tanımlarken bir yandan da Roma’nın büyüklüğün
220 TL.
Alman filozof Immanuel Kant, felsefe tarihine yön veren en önemli düşünürlerden biridir. Öyle ki Heine, etkisi bakımından Kant’ın yapıtlarını, Fransız Devrimi’nden daha önemli görür. Onun öğretisini kavrayan her zihinde, Schopenhauer’ın deyimiyle, manevi anlamda bir yeniden doğuş meydana gelir. Bu kitap, Kant’ın neredeyse beş bin sayfayı bulan yapıtlarından seçildi. Kant’ın dünya görüşünü yansıtan bu seçkinin amacı, onun görüşlerini herkese kolay ve anlaşılır bir biçimde kendi sözleriyle ulaştırmaktır. Kant
97 TL.
Evrende kötülüğün var olduğu herkes tarafından kabul edilir. Ancak bu kötülüğün varlık sebebi tartışma konusudur. "Tanrı, biz insanlar için -cennet örneğinde olduğu gibi- içinde kötülüğün olmadığı bir dünya yaratamaz mıydı?" sorusu sıkça sorulmuştur. Bu tür soruları soranlar, âlemin kötülükle olan metafizik ilişkisini bilmek ister. Kötülüğün fizikî sebeplerini açıklamak zor değildir. Örneğin bir Tsunami dalgasının fizik kurallarına göre nasıl meydana geldiği bilim adamları tarafından açıklanmaktadır. Ancak
300 TL.
Tükendi
Molla Sadrâ, İslam felsefesi tarihinde İbn Sînâ’nın Şifâ’sından sonra yazılmış en geniş felsefe eseri olan Esfâr’ı kaleme almıştır. O, neredeyse bütün İslam felsefesi mirasını kucaklayan bu eserinde, “varlık” temelli bir felsefe inşa etmiştir. Molla Sadrâ, Esfâr’ın birinci cildinde varlık meselesini -ki bu, metafiziğin konusunu oluşturur- incelemiş; çevirisini sunduğumuz ikinci ciltte ise varlık konusuyla bağlantılı olarak mâhiyet ve metafiziğin eklentileri olan birlik-çokluk ve illet-malul meselelerini ele
460 TL.
1960-1961 akademik yılı: O sırada Sorbonne’da genel felsefe ve mantık asistanı olan Jacques Derrida, Alain’in “Düşünmek, hayır demektir” cümlesinin bir okumasına girişir. Dört oturumdan oluşan bu ders, gelmekte olan yapısökümcü bir yazının imlerini daha şimdiden okumamıza olanak sağlamaktadır. Bunu yaparken aynı zamanda “evet hayır”ın düşüncesinin, düşüncenin temel olarak ne olduğunun ve “evet, hayır” dediğinde ne demekte olduğunu kayda geçirir. Bunlar 1960’larda, Fransa’da düşüncenin en coşkulu olduğu döne
136 TL.
Batı uygarlığı, başlangıcından bu yana, kişiler ile şeyler arasında katı bir ayrıma dayanmış, kişilerin şeyler üzerindeki araçsal egemenliği üzerine kurulmuştur. Yaşam dünyasını iki mıntıkaya ayıran bu karşıtlık; Antik Roma hukuku, Hristiyanlık, sonra da modernite boyunca devam ederek bugün mevcut küresel pazarda yerini almıştır ve giderek büyüyen çelişkiler üretmeye devam etmektedir. Bu açık ve gerekli bir ayrım gibi gözükse de hukuki, ekonomik, siyasi ve teknolojik uygulamalara göz atıldığında bakış açısı
458 TL.
“Eğer her şeyin anlaşılmasının temelinde ben varsam, o halde ben neyim?” Kendilik nedir? İnsan “kendisi olmak” için hangi şartları haiz olmalıdır? Her insan var olduğunun farkındadır fakat “Ben varım” diyebilmek için bilince ihtiyaç duyar. Kendi olmak; kendini fark etmek, bilincine varmak ve kendilik bilgisine ulaşmak şeklinde üç aşamalı bir süreçtir. Ego ise her zaman yöntemli düşünen akıllı varlığa işaret eder. Ego kavramında önemli olan, bütün bir varoluşun kendisi üzerinden anlaşılmasıyken kendilik dend
390 TL.
“Şârihlerin önemi, bir yönüyle Aristotelesçi ve Yeni-Platoncu okulların düşüncelerini ve tedrisatını temsil etmelerinde, diğer yönüyle kayıp felsefi eserlerden birçok orijinal alıntıyı koruyarak Antik Yunan felsefesinin 1100 senelik panoramasını sunmalarında yatmaktadır. Daha da önemlisi şârihler, kendilerinden sonraki dönemde İslam ve Avrupa felsefesi üzerinde derin etkiler oluşturmuşlardır. Bu, kısmen Orta Çağ ve Rönesans bilimine ilham veren Aristoteles karşıtı malzemeyi korumalarından, ama daha çok
300 TL.
Yeryüzü ve sema, son yüzyılda insanoğlunun birçok cüretkâr söylemine şahit oldu. Bu söylemlerin en büyüğü ve pervasızı ise Yaratıcı’nın varlığının inkârı idi. Tanrı öldü hezeyanı, önceden cahilin dahi dillendirmeyi cehalet sayacağı bir safsata iken, bu asrın kayda değer düşüncesi oluverdi. Modern gelişmeler, sonsuz uzayda katedilebilmiş mesafeler, mükemmel insan bedenini taklitle yapılan imitasyonlar, insanoğluna çocukça bir özgüven verdi. Okyanusun derinliklerine, uzayın nihayetine hatta kendi bedenine kar
246 TL.
Alem ancak ilimle anlaşılabilir. İlim arttıkça da alemler değişir ve çoğalır. İşte biz bu ayrı ayrı alemleri süratle bir noktada toplayabildiğimizde insan oluruz. Ahiret alemi diye bahsedilen insanın düşünceleridir ve kişi bu alemde hangi düşüncelerle yaşıyorsa gittiği alemde de o düşüncelerle yaşayacaktır. Kainat bir noktadan ibaret iken kalem bu noktayı uzatıp harfleri, o harflerden kelimeleri yazmıştır. Her kelimeye birer isim, her isme de ayrı bir huy verildiği için dağdağalar çoğalmıştır. Eğer insan cü
270 TL.
Kulluğunun son noktasına gelen insan hiçtir ve Hep’e aynı olmuştur. Hep, kendini hiçe ulaşan kulunda görmeye başlar. Zatı itibarıyla Allah, sonsuz bir deniz. İnsan ise o denizden alınmış bir damla su gibidir. O damlanın denizden alındığının ve aslının su olduğunun bilinmesi önemlidir ki bu da denizdeki ve damladaki zatın, yani hakikatin faklı olmaması demektir. An denen nokta, aşk noktasıdır. O noktanın verdiği hareketle dolaşma, gezinme ve uzaklaşma olunca, zaman kavramı ortaya çıkar. O noktada ne derinlik
280 TL.
Tükendi
Yirmi Birinci Yüzyılda Kapital adlı kitabıyla dünyada büyük yankı uyandıran ve “eşitsizlikler” tartışmasına yepyeni bir boyut getiren Thomas Piketty, bu kitabın devamı niteliğindeki yeni eseri Kapital ve İdeoloji’de eşitsizliği çok daha geniş bir tarihsel bağlamda ele alıyor. Her toplum eşitsizliklerini meşrulaştırmak zorundadır: Buna gerekçeler bulmak gerekir, yoksa bütün politik ve sosyal yapı çökme tehdidiyle karşı karşıya kalır. Geçmişin ideolojileri bu perspektiften incelendiklerinde bambaşka bir anlam
363 TL.
Dört Aklî Yolculukta Aşkın Hikmet (Esfârü’l Erbaa) Molla Sadreddin Şîrâzî Molla Sadrâ’nın uzun bir inziva döneminin ardından kaleme almış olduğu ve Aşkın Hikmet’in en temel kaynağı olan el-Esfârü’l-Erba`a; felsefe, tasavvuf ve kelam gibi geleneksel ilimlerin derinlikli sentezini içermektedir. Kitabın isminde yer alan "sefer” teması, insanın kendi cehaletinin karanlıklarından kurtularak varlık nizamı ile ilgili işrâka ve bunun sonucu olarak da bilince ulaşma yolculuğuna işaret eder. Bu yolculuğun her aşama
710 TL.
Felsefe, psikoloji, karşılaştırmalı edebiyat, bilim tarihi ve bilim felsefesi, bilgisayar ve bilişim bilimleri, müzik ve elbette matematik gibi pek çok alanda öncü araştırmalar yapan Douglas R. Hofstadter, kitabevlerinde hangi rafa konacağına karar verilemeyen kitabı Gödel, Escher, Bach için şöyle der: “Gödel, Escher, Bach ‘ben’ ya da bilinçlilik sözcüğü çevresinde gezinir. Ben’in düşünmenin diplerinde bir yerden, güçlükle anladığımız örtük mekanizmalarla nasıl ortaya çıktığını ele alır. Yalnızca düşünmenin
585 TL.
“Tepeden tırnağa patlayıcı yüklü bir matematik felsefecisi; aklı başında ama gözü pek, iyimser olmayan kararlı biri. Eğer bu bir kahraman değilse, o zaman kahraman kimdir?” - Georges Canguilhem. Matematikte olduğu gibi, deneyim de belli bir “ritme” göre, kurallara bağlı olarak mümkündür. Fransa'nın işgaline, “mantığın bir getirisi olarak” direnişle cevap veren Cavaillès 1944 yılında Naziler tarafınd
85 TL.
Jean Paul-Sartre’ın manevi kızında bulunan şahsi arşivinden ve kendisiyle yaptığı görüşmelerden hareketle bir başka Sartre portresi çiziyor François Noudelmann. “Bambaşka Bir Sartre” yayımlanmamış mektuplar, ses-film kayıtları ve notlardan oluşan bu arşivin izinde Sartre’ın yüzeysel bir turist olmayı sevdiğini, gönlünün çokeşliliğe meylettiğini, angaje yazar kimliğinin üzerine yapışmasından rahatsız olduğunu, müzikle olan ilişkisini ve depresif anlarını ifşa eden şaşırtıcı bir çalışma. “Bir yazarın hayatı
115 TL.
Ve yola koyuluşunda varolanın varlığı olarak tasarımlanmış olan φύσις/physis’in soluk ve tanınmaz hâle gelmiş olan yankısı, bizde bile kendini muhafaza etmektedir; şeylerin “doğa”sından, “devlet”in doğasından ve insanın “doğa”sından söz ederken ve bununla doğaya özgü (fiziksel, kimyasal ve biyolojik düşünülen) “esasları” kastedeceğimiz yerde varolanın varlığını ve özünü kastederken bizler de φύσις/physis’i yankılarız. Ama ilkselliği içinde düşünülmüş olan φύσις/physis’i biz nasıl düşünebiliriz? İlksel düş
81 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1